Panik Bozuklukta Terapinin Etkisi Nedir?

Panik bozukluğun tedavisinde sık kullanılan yaklaşımlardan biri olan bilişsel davranışçı terapide kişinin panik atakları üzerinde hissettiği kontrol duygusunu artırarak atak geçirmeye dair duyduğu korkuyu azaltmak, böylelikle panik atak geçirme ihtimalinin de azaltılması amaçlanır. Panik ataklardaki bedensel belirtiler, düşünce, duygu ve davranış arasındaki ilişkinin kurulması için çalışılır. Panik ataklara ilişkin yanlış bilgilerini ve panik ataklarla eşleştirdiği durumlara dair hatalı düşüncelerini tespit etmesine ve değiştirmesine yardımcı olunur. Panik bozuklukta görülebilen ve kaygıyı artıran düşünce türlerinden biri ihtimalin abartılması yani panik atakların korkulan sonuçlarının gerçekleşme ihtimalini olduğundan fazla görmektir. Bir diğer düşünce hatası olan felaketleştirme yani panik atağın olumsuz sonuçlarının başa çıkılamayacak kadar büyük olacağının düşünülmesi de görülebilir. Kişinin korku duyduğu durumlar listelenerek, kaçındığı durumları gerçekleştirmesi üzerine terapist kontrolünde çalışılır. Böylelikle kişi panik atak korkusuyla kaçındığı davranışların sonuçlarının korktuğu gibi olmadığını deneyerek görmüş olur. Panik bozuklukta beklenmedik bir atak sonrası, kişi panik atak sırasındaki fiziksel durumları panik atakla ilişkilendirebilir ve bu fiziksel durumlara sebep olan aktivitelerden örneğin spor yapmak ya da kahve içmek gibi sempatik sinir sistemini harekete geçiren davranışlardan kaçınabilir. Terapi sürecindeki çeşitli denemelerle kişide bu bedensel belirtiler oluşturulur ve iç uyaranlarla yüzleştirme yoluyla, bu durumlarla ilişkilendirilmiş korkuyu yenmesine yardımcı olmak hedeflenir. Panik atakta esnasında hızlı, kesik kesik ve derin olmayan nefeslerin alınması panik atakta görülen bazı bedensel belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle süreç içerisinde panik ataklar üzerinde kontrol hissini de artıracak olan nefes egzersizleri, kas gevşetme egzersizleri gibi çeşitli rahatlama yöntemleri de kullanılır.